Viva La Mia

Fotoğrafım
"Second to the right, and straight on till morning.", Kadıköy / İstanbul, Türkiye

7 Aralık 2010 Salı

Floryan'ın Yankısı




.Zasylomé;
Duymayan pek yoktur aslında, hiçliğin ortasında açmış bir kiraz ağacının adı, etrafına yapılmış kristal bir kule var, daha doğrusu bu kristal kule, orada bulunan eski kulenin yerinde bir gecede oluşmuş.
Zasylomé ise işte bu kulenin mahseninde bulunuyor, mahsenin üstü açık sayılır, kulenin en tepesine dek giden bir açıklık var her kattada, Zasylomé inatlaşır gibi yaşamaya ve uzamaya devam eder orda. Bazıları da ona "Öz Ana" da derler. 
İşte bu kule; işlemeli duvarları eskiden yaşamışların ve bir zamanlar Lunatic Asylum'da bulunmuşların hikayeleriyle işli, çok küçük ve artık duvarların parçası olmuş resimlerle dolu, içinde sürekli bir kaynağı belirsiz bir müziğin yankılandığı, duvarları aynalarla çevrili, efsanevi bir kule artık; duymamanıza saşırdım, bizim ailede en az yedi kuşaktır hikayesi anlatılır. 

Hikayesi de şöyle;
Burası, yani kulenin bulunduğu yer; Weighe, eskiden güneş doğmayan bir gezegenmiş, üzerinde hiç bir yaşam formu yokmuş, bir karadeliğin altında yörüngeye oturmuş, sanki zamanın başından beri orda savruluyor gibi hareket edip dururmuş. Üzerinde de "Lunatic Asylum" varmış, bilinen tüm zamanın en iyi akıl hastanesi, her ırktan, zamandan ve gezegenden canlılar gelirmiş buraya ve döndüklerinde hiç olmadıkları kadar iyi olurlarmış. 
Aslında Weighe'de olanlar, Zasylomé ve öncesi hep Brigitte adında, Victoria döneminde yaşamış soylu ve güzel bir kadının devinimleriymiş. Brigitte yani "Lunatic Asylum"un yaratıcısı ve doktoru, kaderiyle ve gözyaşlarıyla, bildiğimiz ve yaşadığımız evrene sürekli şekil vermiş. Zaman içinde binlerce değişik isimle anılmış, yorgun düşmüş ve başından geçenlerin etrafına olan etkisini asla tam olarak bilememiş. Çünkü bir canlı böyle bir yükle yaşayamazmış. Zamanlada Zasylomé oluşmuş ve bu yükü sırtlamış derler gezgin filozoflar.
Brigitte'in Weighte gelişi onun başlangıcı veya sonu değilmiş zaten, ama başta sıradan bir hayatı olan sıradan bir kadınmış Brigitte. Zaman içinde, Floryan' a olan aşkından dolayı başına gelenler ve ölümünden sonra gittiği Siencyneac; yani insanların genelde cennet - cehennem olarak adlandırdığı, ölümden gidilen boyutta olanlar onu delirtmiş, ama o kadar güçlü bir enerjisi varmışki, zamanın sınırları onu tutamamış ve yeniden yaşama dönmüş, sonunda en yakın dostu Diagre onu Eamonn'dan, yani sevgilisi olan Floryan'ın dönüştüğü kişiden korumak için buraya getirmiş; Weighe adında bomboş ve amaçsızca savrulan bir gezegene. Birlikte köhne bir kule yapmışlar.  Zaman geçtikçe burası çok ünlü olmuş işte, Brigitte yolu düşenlere karşı davranışlarıyla ve ihtiyacı olan herkese yaptığı yardımlarla ün saldıkça burada Lunatic Asylum oluşmuş, Brigitte'in yüzyıllar içinde sürekli değişen adı burada Asylum olarak bilinirmiş. Hastahanenin kalbiymiş bu kadın. Gelenleri; onun gelişiyle etrafta yetişmeye başlayan binlerce tür bitkinin karışımlarıyla iyileştirir, en umutsuzları bile hayata kavuştururmuş. Karışımlarını ne kendisi ne de Diagre bilirmiş, çünki Asylum bunları neredeyse bir trans halinde oluştururmuş .
Tek bir şartı varmış; iyileşenler Lunatic Asylum'u hatırlamamalıymış. Yoksa normal hayatlarına asla eskisi gibi devam edemezlermiş.
Sonra birgün Simone adında bir genç adam gelmiş, gözlerinde meleklerin bakışıyla Asylum'u kollarına almış, artık Eamonn olmuş olan Floryan ise bunu duymuş ve dayanamamış, kadınının yerini öğrenmiş ama varlığını hazırlanana dek belli etmemeye karar verip, Simone'ın peşine kelle avcılarını yollamış, ama boşunaymış çabası; Asylum zaten eriyen bir kartanesi gibiymiş, Simone onu kullanmış, saflığıyla ve enerjisiyle beslenmiş, gözlerindeki melek bakışı arttıkça içindeki şeytan Asylum'u boğuyormuş, Asylum bunu çok geç anlamış, nehre gitmiş, son bir kez dertlerini suya akıtıp kendinide suya bırakmış.
Sürüklenmiş, kayalara çarpıp yaralanmış, Meaquaet'ler; yani çokformlu su cadıları tarafından oyuna getirilmiş ama hiç çabalamamış nehirden çıkabilmek için ve gittikçe Weighe'nin sonuna yaklaşmış. Düşüşüne en fazla bir iki günü kalmış ama o baygın bir haldeymiş ve yaşadıklarının farkında bile değilmiş artık.
Asylum şelalenin kenarına doğru, bilinçsizce son şarkısını mırıldanırken nehrin kuzey kıyısında bir karaltı belirmiş, bembeyaz tenli, cüppeli bir erkekmiş bu, gözleri simsiyah parlıyormuş, Asylum'u görüp zayıf bir kahkaha atmış, sorada uzanıp çırılçıplak ve yaralı bedenini kucaklayıp karaya çıkartmış. Günlerce bir kovukta iyileştirmeye çalışmış kadını, ama hayata dönüşü Asylum'un sonsuz enerjisine kavuşması sonucu olmuş.
Sievghet, yani Asylum'u kurtaran adam kızın enerjisini hissetmiş ve aşık olduğunu zannetmiş ona, onu temizlemiş, büyüleriyle yatıştırmış zihnini. Sonunda Asylum hastanesine dönebilecek hale gelmiş, ama Sievghet onu bırakmak istememiş, ve uzun bir tartışma sonucu Lunatic Asylum'a onunla birlikte gitmeye karar vermiş.
Asylum arazilerine dönerken bir harabe görmeyi bekliyormuş. Ama kiraz ağaçları arasında bir kule görmüş, buz mavisi bir kristalden, tepesi gözükmeyen, bulutları delip geçen bir kule. Diagre'yi aramış gözleri ama bulamamış, Diagre is Sievghet'i gördüğü için saklanmaktaymış, arkadaşının hayatına giren erkekleri daha önce görmüş ve sonu hep kötü oluyormuş. Bu arada beraberlikleri sürerken Sievghet Weighe'i mühürlemiş, kimsenin girip çıkması mümkün değilmiş artık, çünki Sievghet Asylum'u çok fazla kıskanıyormuş. 
Birgün Asylum uykusundan Eamonn'ın sesiyle uyanmış, sesi takip edip kulenin mahsenine inmiş, ve orda devasa bir Kiraz Ağacı görmüş, bu Zasylomé'muş, Zasylomé Weighe'in canlanışını anlatmış genç kadına, Sievghet ve Asylum'un biraraya gelişinden doğan enerjiyi, ve Asylum'un duyduğu çığlıkların nedenini. Sesler Eamonn'a ait değilmiş, zamanda sıkışan Bagbie'den geliyormuş, Brigitte'in babası olan ve zaman ilerledikçe korkulan bir kara büyücüye dönüşen bu adam tarihte bilinen en kötü kişiymiş ve Brigitte'le Floryan'ı günlerce işkence ederek öldürmüş olanda oymuş aslında, ama Zasylomé, kıza ulaşamaması için onu hapsetmeyi başarmış, Floryan onun lanetinin sonucu olarak Eamonn'a dönüşmüş, beden bulana dek paylaştığı deriymiş Bagbie'nin ve zavallı Floryan hala içerde bir yerlerdeymiş.
Hikayeyi duydukça eskiyi hatırlayan ve aynı acıyı içinde hisseden Asylum, Sievghet'den de kaçmaya karar vermiş, ve hemen Seilile adındaki bir dostundan yardım istemiş.
Seilile de bir su perisiymiş, sevgilisi olan hava lordu Dieme uğruna savaşmış, ateş özlerine gelin gitmeyi reddetmiş ve sonunda o ve Dieme, Weighe'e sürgün edilmişler, ama Brigitte'in gelişiyle Weighe neredeyse bir cennete dönüşmüş ve sürgün edilişleri mutlulukları olmuş. 
Asylum ve Seilile nehir kıyısında buluşmuşlar ve Seilile ona gizli mağarayı göstermiş, amacı kadını bir kaç gün orada saklayıp sonra yakındaki Syslien gezegenine kaçırmakmış ama mühürden haberleri yokmuş. Günlerce uğraşmış ve Sievghet büyüsünü sezmesin diye ağırdan almış ama ne Asylum'u ne de kendini Weighe'den çıkartamamış ve oraya saklanmasını tembihlemiş, bir şekilde diğer perilerden yardım alıp çıkış yolu bulabileceğine inanıyormuş. 
Gittikleri mağara ise japon balıklarının kaynaştığı ve sonunda küçük bir bahçesi olan, muazzam güzellikte bir sığınakmış aslında. Asylum'u herkesten ve herşeyden koruyan ve ona sıcacık bir yatak olan bu mağarada da kiraz ağaçları varmış. Asylum vaktini suyun müziğini dinleyerek ve gelen diğer su perileriyle oynayarak geçirmiş ama sürekli bir eksiklik hissetmiş kalbinde.
Sonra yağmurlar başlamış, başta olağan ama zamanla kızılaçalan sağnak yağmurlar. Sievghetse Asylum'u arayıp durmuş. Bir gün Dieme gelip Sievghet'ten haber getirmiş, bu yağmur onun göz yaşlarıymış. Bu arada Zasylomé'un ölmeye başladığı duyulmuş ve ağızdan ağıza yayılmış, kimileri Asylum'un öldüğünü, kimileri kara büyücü olduğu için Sievghet'ten kaçtığını söylemiş. Ama Asylum canlı kaldıkça ölmemiş Zasylomé. 
Hala da o kulenin içinde büyüdüğünü söyler bazı gezgin filozoflar, gezegenin dışından kulenin tepesi görülürmüş, Sievghet ise hala kulenin tepesinde kızıl yağmurları ağlarmış, demekki Asylumda hala Weighe'de, çünki hala kimse girip çıkamaz oraya, belkide hala aynı mağarada şarkı söylüyordur usulca.


























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Loved Ones