Viva La Mia

Fotoğrafım
"Second to the right, and straight on till morning.", Kadıköy / İstanbul, Türkiye

12 Ocak 2012 Perşembe

Hayalî Atlı

Gecenin karanliginda yaklasan bu nal sesleri olmamaliydi. Yirmibirinci yuzyilda az sayida at arabasi vardi ama hic biri benim semtimden gecmezdi. Yillarin aliskanligiydi artik bu. Adalara gittiginde arabalari yadirgardin, sokaklar cocuk ve at sesi dolar tasardi. Oysa sokagimdan hic gecmezlerdi.
Basimi kaldirdigim roman, bu ahenkli ses disinda baska hicbir seyin bizi ayirmasina izin vermeyecek kadar almisti beni devinimine. Yine de yaklasan sesin sahibini merak ederek cama dogru gittim. Salonum insan sesleriyle cinliyordu, bu ses onlari bogamamisti. Odamin cami esyalarin ardindan kaldirimi gormeme el vermeyince salona gectim. Evimin bana ait olmayan tek bolgesi, benim olmasi icin caba harcadigim tek sey.
Cama yaklasirken arkamdan bir kiz sesi, neye bakiyorsun, diye sordu. Nal sesleri oylesine cagiriyordu ki beni, sesin sahibesini ayirt edemedim, bos bos sokuldum cama.
Karsi kaldirimda kizil kestane bir at durdu. Egersiz ciplak sirtinda, ayni renk saclara sahip, uzerinde sadece siyah bir cubbe olan bir kiz vardi. Çiplak bacaklariyla atladi attindan, gozlerime bakti.
Kizi taniyordum, bedeninin her karisini, yillarini, dusuncelerini en cok da aglayisini. Bu bakislar ayni kizindi ama durusu, cagirisi bambaskaydi. Aklimin her kosesinde cirpinan sorulari sormaya baslarken arkamdan ayni kadin, Diarge, kim o, dedi. Son birkac yilin herseyini paylasmis olsak da sesi yine de cok yabanci geldi sevgilimin. "O" dedim. Oda da bir sessizlik oldu. Shrianna yanima yaklasti, neden bahsettigimi anlamisti, ses tonum atli kizla sevisiyordu bile. Ve o, bu kizi dusunmemden bile tiksiniyordu.


Lyluria, bir gun aniden hayatima girmisti. Cok urkek tavirlari altinda gozleri hep yasindan olgun bir kadinsilikla parlardi. Alismisti o, siradan insanlarin verdigi tavirlari bildiginden, yine de vakalarla, aralarina girmek icin ugrasmisti. Bu yuzden kim yaklassa bir adim geri kacardi. Temas edilmesinden kacinirdi ama karsidakine bir kere guvendimi, tenini ayiramazdi sevdiklerinden. Ne kadar uzaksa tavirlari bu ne kadar isterdigini gosterirdi o insana guvenebilmeyi.


Balik burcunun serin bir gecesi sabaha varirken yine gelmisti kaldirimima, islakti. Uzerinde incecik ucbes parca kiyafet, sirilsiklam kapimda durmus beklemisti. Evde yoktum. Kapimi calmis sadece ve beklemisti. Duydugum an kosarak gitmistim, islak saclarindan yuzu gorunmuyor, bir tek iri dudaklari soguktan kipkirmizi olmus beni selamliyorlardi. Hemen eve aldim. Hic konusmadan banyoya girdi. Kiyafetleriyle sicak suyun altinda durdu, kapida oldugumun farkinda degildi sanki. Bense gozlerimi alamiyordum. Elbisesini bacaklarindan yukari sivamaya basladiginda bir tokat yemis gibi irkilip kapiyi kapattim ve havlu hazirlamaya gittim. Geri geldigimde banyonun kapisindaydi, uzerine bir bas havlusu dolamis, elinde siril siklam kiyafetleri, ne yapacagini kestiremez gibiydi. İsiticiyi actim, bir kedi yavrusu gibi dibime sokulmasina izin verdim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Loved Ones